Benim sözcüklerle aram iyi değil. Bu çocukken de böyleydi, yetişkinken de böyle. Çünkü genelde düşüncelerimi toparlayabilmekte zorlanıyorum. Bu İngilizce konuşurken de Türkçe konuşurken de böyle. Sadece sanırım İngilizce yazarken daha rahatım, ister istemez 'akademik' yazı kullandığım için daha net, açık ve anlaşılır yazmak durumundayım. O yüzden genelde düz yazı yazmıyorum, yazamıyorum. Duygu ve düşüncelerimi kelimelerin tam karşılamadığını düşünüyorum.
Benzer bir durum da resim yaparken oluyor. Şimdi geriye dönüp baktığımda anladığım şeylerden birisi şu: Çocukken resim yapmak istediğimde bir türlü istediğim gibi olmadığını farkettiğimde kendime ya da resim malzemelerine kızdığım oluyordu. Hiçbir zaman resim dersleri hariç resim yapmadım. Onlar da benim hoşuma gitmemişti. Seneler sonra (bundan bir kaç sene evvel) artık resim yapmak istediğimde, daha doğrusu zihnimi dinlendirmek için çeşitli 'refuge'ler aradığımda, zihnimdekilerden ziyade ne olursa olsun fırçadan ne çıkarsa çıksın yaklaşımı taşıdığımdan daha rahat bir şekilde resimyapmaya başladım. Etrafımdaki kişilerin hoşuna gittiğini gördükçe de yapmaya devam ettim. Tabi hiçbir zaman istediğim hayal ettiğim şeyleri yapamayacağımı biliyorum. Yine de yaptıklarım etrafımdakiler tarafından kabul edilesi şeyler.
Öte yandan, düz yazı öyle değil. Şu an aklımdan geçenleri buraya yazmaya kalksam herhalde anlaşılmaz karmaşık şeyler ortaya çıkacaktır. Yeri geliyor ben bu harfleri eğip bükmek istiyorum. Ama olmuyor.
Peki bütün bunlar neden oluyor? Aslında pek çok nedeni var benim aklıma gelen ama onları başka bir yazıda yazarım belki.
Not: Bu arada bir resim üzerine çalışıyorum. Şile gezilerimden...
No comments:
Post a Comment